Yüksek Kazanma Yüzdesi vs. Yüksek Ödül (Reward = R)

Efloud
7 min readAug 19, 2023

--

Merhabalar,

Bugün son zamanlarda bana gelen sorulara binaen çok defa karşılaştığım ve zamanında benim de yaşadığı bir problem olan yüksek kazanma yüzdesi (win rate) ile nispeten daha düşük kazanç yüzdesi ama yüksek ödül oranı dilemmasını ele alacağım, tecrübelerimi paylaşacağım ve karakterinize uygun olan trade stratejisini belirlemek hakkında fikir vermeye çalışacağım.

Öncelikle kısaca kendimi tanıtayım. Yaklaşık 7 senedir aktif olarak trade ile ilgileniyorum, bunun 5 senesi bilinçli olarak ilerledi ve bir süre sonra kendi metodlarımı, stratejilerimi oluşturarak kârlılığımı sürekli hale getirmeyi amaçladığım/başardığım bir serüvene dönüştü. Özellikle bilinçli geçen 5 senede bir çok teknik ve mental mücadeleye maruz kaldım. Yeri geldi güvendiğim stratejiler sonuç vermemeye başladı, yeri geldi kendimi kötü, başarısız, baskı altında hissettim. Bunlar bence bu iş ile hakkıyla ilgilenen herkesin yaşadığı veya yaşayacağı hadiseler, duygulardır. Ancak bu duyguların üzerine gitmek, her işte olduğu gibi, sizi başarıya giden sonuçlara bir adım daha yaklaştıracaktır. Bu söylemden benim mutlak başarıya eriştiğim sonucu çıkmasın. Ben de hâlâ sizler gibi hedeflerim doğrultusunda kendimi geliştirmeye devam ediyorum, çabalıyorum.

Umutsuz, karamsar, zor dönemlerde yaptığım en doğru şey arkama yaslanıp bu durumlara sebebiyet veren yapıları gözlemlemek oldu. Kendinizi yıpratmadan eleştirmek, sürekli akıl verebilecek bir mentörünüz yoksa kendinizin mentörü olabilecek olgunlukta olmak sizi ayakta tutan en büyük etmen olacaktır.

Bu bahsettiğim mental zorluklardan birisi ve uzun süre devam eden problemim; kendimi yüksek kazanma yüzdesine (win rate) odaklamaktı. İnsanoğlu bilinçaltında mükemmeliyetçi olmak, pozitif olmak zorundadır. Hayata tutunmanın temel şartlarından ikisi bunlardır. Atalarımızdan kalma bir genetik miras olarak düşünebilirsiniz. Pozitif düşünmelilerdi çünkü her yeni gün yeni bir mücadeleydi. Mükemmeliyetçi olmak zorundalardı çünkü ancak bu şekilde kendinden kas gücü olarak çok üstün varlıkları alt edebilmenin bir yolunu bulmalılardı. Kısacası bu genetik kod bize de gelmiş durumda. Kötü özellikler mi? Asla değil. Ancak gereğinden fazla her şey, doğru kullanılmayan her özellik, insanı ulaşması gereken yoldan alıkoyabiliyor. Özellikle psikolojinin bu kadar değerli olduğu bir mecrada, meslek dalında.

Mükemmeliyetçiliğin getirmiş olduğu yüksek kazanma yüzdesine odaklanmak özellikle trading alanında yeni olan her bireyin düştüğü bir “mutlak para kazanma yolu” yanılgısını oluşturabiliyor. Her işlemi pozitif sonuçlanacak şekilde az ya da çok kazanç farketmeden kapatmaya çalışmak mükemmeliyetçiliğimizin getirmiş olduğu bir yanılgıya dönüşebiliyor. Aynı zamanda pozitif kalma hissiyatı da (kimse pozisyonunu 1 dolar bile olsa ekside kapatmayı arzu etmez) zaman zaman üstte bahsettiğim duruma etken olabiliyor. Bu durumların yarattığı temel sorunlardan ilki, pozisyonunuzu hedefine kadar taşıyamama durumu olurken ikinci ve belki de trade kariyerinizi sonlandıracak olan başka bir sorun ise zararı kabullenmemek ve pozisyonlarda zararın kesilmesi (stop-loss) gereken yere ve kurallara uymama olarak karşımıza çıkıyor.

Meşhur bir laf vardır, hepiniz mutlaka işitmişsinizdir. “Borsa sabırsız olanların sabırlı olanlara parasını aktardığı mecradır”. Bu söylemi yatırım bazında düşünürsek doğru buluyorum. Ancak yatırım ile trading mentalitesi ve dinamikleri farklıdır. Trade’in herhangi bir dalı ile ilgileniyorsanız (intraday/gün içi, short-term/kısa vade, swing/nispeten uzun vade) sürekli kendinizi gözlemlemek, geliştirmek ve hatayı yeri geldiği zaman kabullenip, tecrübe olarak sayıp güçlü mental ile ayakta kalmalısınız.

Örneğin, 90% kazanma yüzdeniz var ama berbat bir risk yönetiminiz mevcut. Kazandığınız paranın çoğu ufak miktarlar olurken ilk işler ters gittiği an kaşık ile topladığınız kârları kepçe ile markete geri veriyor olacaksınız. Tabii ki yüksek yüzde ile trade’ler almak, başarılı olmak her trader’ın hayalidir. Ancak bu durum sizi kötü bir risk yönetimi, yanlış yönetilen mükemmeliyetçilik dürtüleri ile bir çıkmaza da sürükleyebilir.

Söylemlerimden mükemmeliyetçiliğin bu piyasa için uygun olmadığı manası çıkmasın lütfen. Siz mükemmeliyetçiliği bir sonuç olarak ele alırken (yüksek yüzdeler ile trade yapmak) ben mükemmeliyetçiliğin bir sürecin yönetimine katkısını savunuyorum. Sonucu değil de süreci iyileştirmeye gayret etmek zaten sonuca pozitif olarak yansıyacaktır. Üst satırlarda bir hadiseden bahsetmiştim.

Bu tip umutsuz, karamsar, zor dönemlerde yaptığım en doğru şey arkama yaslanıp bu durumlara sebebiyet veren yapıları gözlemlemek oldu.

Bir sıkıntı yaşadığım zaman yaptığım en iyi işlerden biri, o sıkıntıya dair çözümler üretmeye çalışmak oluyor. Kısacası durumu kabullenmek ve yenilmek karakterime uygun değil çünkü yaptığım hatanın mutlaka bir çözümü var. Özellikle bu tarz bir sistemde, sürekli dinamik olan ve her yeni saniye yeni bir aksiyonun olabileceği bir mecrada. Yani para piyasalarını dinamizmi aslında doğru değerlendirebilen birisi için yeni bir gün, yeni fırsatlar demek. Aynı üstte bahsettiğim atalarımızın pozitif olmak zorunda oldukları hadise gibi.

Her gün yeni bir av var, benim elimde silahlarım mevcut (analizlerim, teknik bilgim). Geçmiş günlerde yaptığım hatalar (sürekli küçük hedefe odaklanarak, plana sadık kalmayarak) ve onlardan aldığım dersler (sabır, doğru analiz ve gözlem, süreci iyileştirme çabaları) ile gelecek günlere daha pozitif bakabilirim, geliştirdiğim sistemin mükemmelleşmesi ile hedefime ulaşabilir, yani başarılı olabilirim. İstediğim avı elde edebilirim.

Yüzdesel olarak yüksek kazanç oranı elde etmek için sürekli pozisyonlarınızı erken mi kapatıyorsunuz?
1) Günlük tutun. Her işleminizi sebep ve sonuçları ile detaylıca not edin.

2) Yeni bir excel dosyası oluşturun.

  • Girmiş olduğunuz pozisyonda erken kâr ile kapanış yapmayıp pozisyonunuza sadık kalsaydınız ne olacaktı?
  • Risk:Reward (Risk:Ödül) oranınızı stabil olarak 1:1 ayarlasanız ne olacaktı?
  • Pozisyonunuzda teknik analiz bilgilerinize dayanarak parçalı olarak kâr alsaydınız ne olacaktı? İlk kârı aldıktan sonra stop’u entry seviyenize taşıdıktan sonra ne olmuş? Taşımasanız ne olacakmış?
  • ….

gibi aklınıza gelecek tüm risk yönetiminize, pozisyon yönetiminize daiir soruları yazın. Ve sanki pozisyonunuz yazdığınız her bir maddeye uygun olarak nasıl hareket etmiş diye notlar çıkartınız. Bu notlar size bir süre sonra zaten ne yapıp ne yapmamanız gerektiğini otomatik olarak söyleyecektir.

Trade’lerde asıl ödülünüzü (reward) önemsemeden sadece başarılı olma arzusu, yüksek yüzdeli kazanç oranım olacak diye pozisyonları az kârlı kapatma isteği gibi dürtüler sizin daha düşük kazanma yüzdesi ile trade yapmanıza engel olabilir ancak aynı zamanda daha az para kazanmanıza hatta belki de trade kariyerinizi bırakmanıza sebebiyet verebilir. Uzun süredir, sürekli 80–85%’in üzerinde kalmaya çalıştığım trade zamanlarımdan daha kârlı ama daha düşük kazanma yüzdesi ile işlemler aldığımı iletmiş olayım. Bu sorunu çözmemi sağlayan şey, üstteki gibi kendime notlar çıkartmak ve durum analizi yapmak oldu. Dikkat ederseniz sonucu değil de trade sürecimi mükemmelleştirmeye çalışmam zaten trade kariyerime pozitif olarak yansıdı. Hem cebimdeki para miktarı arttı, hem olası bir sıkıntıda yüksek yüzde ile trade yapacağım diye stop koymadığım için devasa bir problemle karşılaşmadım, hem de sonuç kendi kendine güzelleşmeye, iyileşmeye başladı.

Kimse, siz de dahil, günün sonunda yüzde kaç ile başarılı trade’ler aldığınız ile ilgilenmeyecektir. Günün sonunda cebinizde olan dolar miktarı asıl önemli olan gerçektir.

Yüzdesel olarak yüksek kazanç oranına sahip olmak için pozisyonlarınızı olması gereken yerde stop etmiyor musunuz?
1) Günlük tutun. Her işleminizi sebep ve sonuçları ile detaylıca not edin.

2) Ay sonunda kazandığınız/kaybettiğiniz R(Reward | Risk) miktarını hesaplayın.

Kaybettiğiniz R, kazandıklarınızdan az ise veya çok az miktarda yüksekse ve siz 50% üzerinde bir kazanç oranına sahipseniz yolunda gitmeyen işler olduğunun farkında olmalısınız.

Tabi bu hadiseleri hesaplamaya çalışırken şelale gibi düşen veya roket gibi çıkan bir paritede terste kalırsanız trade kariyeriniz bile sona erebilir. Bu yüzden stop-loss kullanmak çok önemlidir ve belki de bir trader’ın hem en sevmediği durum hem de kötü gün dostudur.

Özetle,

  • Mükemmeliyetçilik ve pozitif olmak doğru kullanıldığı zaman bir ödül, bilinçsizce kullanıldığında ise bu işteki sonunuz yani bakiyenizin yok olması anlamına gelebilir.
  • Sonucu mükemmelleştirmek yerine süreci mükemmelleştirmek sizi mental olarak güçlendirirken, tecrübelendirirken sonuca dolaylı yoldan pozitif bir etki bırakacaktır.
  • Bulunduğunuz dinamizme ayak uydurmak ve sürekli yeni bir günün, fırsatın olduğunu bilmek doğru silahlar kullanılırsa sizi istediğiniz hedefe götürecek etmenlerdir. Hiçbir şey kendi başına gerçekleşmeyecektir. Sizin çabanız size bu fırsatları yaratacaktır.
  • Günün sonunda kaç işlemin artıda kapandığı değil cebindeki paranın ne kadar arttığı önemlidir.
  • Bu işte yalnız başımızayız. Mental olarak belki de dünyanın en zor işi ile ilgileniyoruz. En büyük mentörün kendi zihniniz ve yetenekleriniz olduğunu unutmayın ve sürekli kendinizin daha iyi versiyonunu yaratmaya çalışın. Bu süreklilik, size güzel sonuçları da beraberinde getirecektir.

Ek olarak,

İlk başlarda günlük kazançları baz almayın. Gelişiminiz için aylık, 3 aylık hatta yıllık kazançlarınıza odaklanın.

Yaşam şartlarınızı, stilinizi göz önünde bulundurun.
Günlük trade’lere uygun bir yapınız var mı? Stres ile mücadele edebiliyor musunuz? Bu işle bu kadar ilgilenebilecek vakte sahip misiniz? Teknik ve temel bir eğitimden geçtiniz mi? Yatırımcı olmak mı trader olmak mı asıl gayeniz? Kısa vadede ufak kazançları mı yoksa uzun vadede büyük kazançları mı hedefliyorsunuz?
Bu soruların cevapları sizin yaratacağınız trader modelinin temel taşlarını oluşturacaktır. Kendinize ne kadar doğru cevaplar verirseniz bu piyasada barınma ihtimaliniz o kadar artacaktır. Para kaybetme ihtimaliniz bir o kadar azalacak, daha da önemlisi mental sağlığınızı koruyacak düzeyde hareket ediyor ve baştan sorumluluğunuzun farkında olacaksınız.

Yeni bir şeyler denerken tek silahınız olan bakiyenizi risk etmeyin. Demo hesaplar, paper trade’ler kullanın. Bunu yaparken de büyük bir ciddiyet ile ilerleyin. Zamanında paper trade’lerde aldığım başarılar ile evde hoplayıp zıplarken, hatalar yaptığımda ise masaları yumrukladığımı ve sinirden gözlerimin dolduğunu bilirim. Bunları yaşadım ve iyi-kötü bu günlere gelebildim. Siz daha iyisini yapabilirsiniz çünkü karşınızda bu hataları yaşayıp ders almış birileri var, size durumu izah ediyor.

Akıllı bir trader olun. Düşüşünüz bile akıllıca, temkinli olsun ki en az yara bere ile ayağa kalkıp yeni gününüzde daha iyi versiyonunuzla sizden alınanlardan daha fazlasını marketten alabilin. Mental ve teknik bir savaşın içindeyiz. Bu sahada hayatta kalmak için diğerlerinden daha farklı olmak, daha çok çalışmak, çoğu kişinin yapmaya erindiği şeyleri yapmak gerekiyor. En azından bunu/burayı bir gelir kapısı olarak görüyorsanız.

Yazılarım, video’larım, analizlerim sizler için faydalı oluyorsa ve sürekliliğinin olmasını dilerseniz bana katkı sağlamak ve %30 komisyon indirimi almak için bu link üzerinden (http://okx.com/join/48549199) OKX’te bir hesap açabilir ve trade’lerinizi OKX’de yapabilirsiniz.

Saygı ve selamlarımla,
Efloud.

Twitter: https://twitter.com/EfloudTheSurfer
Telegram: https://t.me/+JRFf7ABXmTk0MjBk
Youtube: https://www.youtube.com/@EfloudTheSurfer

--

--

Efloud
Efloud

Written by Efloud

A dude who likes trading and collecting.

Responses (6)